BİZ KİMİZ
Gönderilme zamanı: Prş Ara 04, 2025 8:24 pm
TÜRKİYE TARIM GIDA VE ÇEVRE BİRLİĞİ; BİZ KİMİZ?
Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, her insanın oksijene, yeterli ve güvenilir gıdaya ve de temiz suya ihtiyacı vardır. Yeterli miktarda ve nitelikte bu yaşamsal girdilere ulaşılamaması sadece sağlık sorunlarına değil aynı zamanda toplumsal sorunlara da yol açabilmektedir. Dolayısıyla gerek merkezi gerekse yerel boyutta yöneticilerin bu alanlara gerekli hassasiyeti göstermesi, tüm yurttaşların bu yaşamsal girdilere ulaşmasını sağlaması gerekmektedir. Bu amaçla da tarımsal üretimin istikrarlı olarak devamının sağlanması, güvenilir gıdaya makul fiyatlarla erişimin tüm yurttaşlar için mümkün olması, temiz hava ve su için uygun çevresel koşulların oluşturulması zorunludur.
Ancak, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de tarım, gıda ve çevre alanlarında oldukça fazla ve her geçen gün daha artan sorunlar bulunmaktadır. Buna bağlı olarak da sorunların çözümü için kamusal yetkililer yanında bir araya gelen ve farklı nitelikte kurumsal yapılar oluşturan (Dernek, vakıf, Birlik, platform vb.) duyarlı ve iyiniyetli çok sayıda insan bulunmaktadır. Böylesi niteliğe sahip çok fazla sayıda oluşum bulunmasına rağmen sorunların azalmak bir yana daha da arttığını söylemek mümkündür. Kanımızca bu tür oluşumlar; destekçilerinin/üyelerinin azlığı ve coğrafi kapsamının sınırlı olması, amaca yönelik olarak kullanılan yöntem ve araçlar itibariyle kamu oyu oluşturulması ve eyleme geçilmesi ile sonuç alınması konusunda bugüne kadar yeterli düzeyde etkin ve başarılı olamamışlardır. Bu kısmi başarısızlığın sadece bu oluşumların kendisinden değil aynı zamanda ülkemizin içinde bulunduğu özgürlük, demokrasi, adalet ve insan/canlı hakları koşullarından da beslendiği açıktır.
Gelinen noktada tarım, gıda ve çevre boyutlarındaki sorunların çözülememesinin nedenleri incelendiğinde;
1- Mevcut oluşumların önceledikleri sorun alanında çoğu kez bütünsel değil noktasal bakarak çaba gösterdikleri, bağlantılı boyutlardaki sorun kaynaklarını ve gerekli çözüm önerilerini gözardı edebildikleri,
2- Buna bağlı olarak sözkonusu oluşumların kısmi bir baskı ve çıkar grubu konumu edinirken ortak akıl ve eylemlilik gereken bağlantılı sorun/çözüm alanlarındaki aktörlerle işbirliğine yeterince önem veremedikleri,
3- Yine bu oluşumların sorun alanına dar çerçeveden bakmaları yanında ölçek boyutunda tüm ülkeyi genelde kapsayamadıkları, dolayısıyla işbirliği yapılabilecek potansiyel destekleyici güçler ile ortak harekete geçemedikleri,
4- Tarım, gıda ve çevre gibi herkesi ve her kesimi doğrudan ilgilendiren alanlardaki sorunların çözümü ideoloji/siyaset üstü bir yaklaşım gerektirirken, mevcut ilgili oluşumların zaman zaman polarizasyona yol açacak şekilde ideolojik perspektifi önceledikleri, bunun da geniş toplum kesimlerinin desteğinin alınmasını güçleştirdiği,
5- Mevcut oluşumların çözümden yana mücadele için gerekli ekonomik güce ulaşamamalarının eylem planı yapmakta ve bu planları hayata geçirmekte başarıyı olumsuz etkilediği,
6- Sivil toplum örgütleri yanında tarım, gıda ve çevre ile ilgili yerel ve merkezi kamu kurumlarının da başta vizyon, koordinasyon ve kaynak yetersizliği olmak üzere çeşitli nedenle başarılı olamadıkları,
Görülmüştür. Bu farkındalık ile hareket eden TTGB girişim kurulu;
1. Tarım ve gıda boyutunda Tedarik-Üretim-Ticaret-İşleme-Perakende-Tüketim-İhracat olmak üzere tüm aşamaların, bu aşamalarda rol alan tüm paydaşların ve ayrıca bu aşamalarda varolan ve ilave olarak ortaya çıkan çevre sorunlarını birlikte yani bütünsel olarak dikkate alınması gerektiğini,
2. Sorunların algılanması, tanımlanması ve çözümünde altyapı olgusunun bütünüyle yani, doğal, maddi, personel ve kurumsal altyapı unsurlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini,
3. Sorunların analizi ve çözümlerin hazırlanmasında yerel, bölgesel, ulusal, küresel ilişki ve etkileşimlerin birlikte ve eşanlı olarak dikkate alınmasının gerektiğini,
4. Tarım, gıda ve çevre boyutundaki olguların ve gelişmelerin; oluşturan yapı, işleyen sistem ve yaşanan süreç alt boyutları yanında üst düzlemdeki ekonomik, sosyal, politik ve kültürel boyutlar bütününde de değerlendirilmesi gerektiğini,
5. Bunların yanında aklı, bilimi tarım, gıda ve çevre sorunlarının çözümün merkezine yerleştirmek gerektiğini,
6. Tarım, gıda ve çevre alanındaki her kesimi ilgilendiren sorunların çözümünde ortak akıl ve eylemler ile nimeti ve külfeti adil olarak dağıtma ilkesinin benimsenmesi, hiçbir kesimin doğrudan öncelikli olarak tanımlanmaması gerektiğini,
görerek, ihtiyaç duyulanın; farklılardan oluşan ve bu farklılıkları çözümün anahtarı olarak gören, ortak paydalardaki sorunları çözmek üzere oluşturulmuş merkezsiz bir ağ platformu ile mümkün olabileceğini öngörmektedir.
Kısaca ifade etmek gerekirse TTGB; tarım, gıda çevre alanlarında bugüne kadar varolan anlayışılar ve kurumsal yapılardan oldukça farklıdır. Bu durum, farklı olmak adına değil, çözümlerin gerektirdiği farklılık nedeniyledir. Dolayısıyla TTGB; mevcut sorun ve ihtiyaçların niteliğine bağlı olarak ortaya çıkan, bağlantısal bütünlük perspektifli, çözümden yana çabalarken dünün deneyimleri yanında gelecek bilgisini de kullanan bir kurumlar ortak akıl çatı yapılanmasıdır. Ve tarım, gıda, çevre boyutundaki sorunlar karşısında çözümden yana duyarlı, yurtsever kişi ve kurumlar bu ortak yürüyüşe davetlidir.
Türkiye Tarım Gıda Birligi(TTGB)
Girişim Kurulu Sekreteryası
Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, her insanın oksijene, yeterli ve güvenilir gıdaya ve de temiz suya ihtiyacı vardır. Yeterli miktarda ve nitelikte bu yaşamsal girdilere ulaşılamaması sadece sağlık sorunlarına değil aynı zamanda toplumsal sorunlara da yol açabilmektedir. Dolayısıyla gerek merkezi gerekse yerel boyutta yöneticilerin bu alanlara gerekli hassasiyeti göstermesi, tüm yurttaşların bu yaşamsal girdilere ulaşmasını sağlaması gerekmektedir. Bu amaçla da tarımsal üretimin istikrarlı olarak devamının sağlanması, güvenilir gıdaya makul fiyatlarla erişimin tüm yurttaşlar için mümkün olması, temiz hava ve su için uygun çevresel koşulların oluşturulması zorunludur.
Ancak, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de tarım, gıda ve çevre alanlarında oldukça fazla ve her geçen gün daha artan sorunlar bulunmaktadır. Buna bağlı olarak da sorunların çözümü için kamusal yetkililer yanında bir araya gelen ve farklı nitelikte kurumsal yapılar oluşturan (Dernek, vakıf, Birlik, platform vb.) duyarlı ve iyiniyetli çok sayıda insan bulunmaktadır. Böylesi niteliğe sahip çok fazla sayıda oluşum bulunmasına rağmen sorunların azalmak bir yana daha da arttığını söylemek mümkündür. Kanımızca bu tür oluşumlar; destekçilerinin/üyelerinin azlığı ve coğrafi kapsamının sınırlı olması, amaca yönelik olarak kullanılan yöntem ve araçlar itibariyle kamu oyu oluşturulması ve eyleme geçilmesi ile sonuç alınması konusunda bugüne kadar yeterli düzeyde etkin ve başarılı olamamışlardır. Bu kısmi başarısızlığın sadece bu oluşumların kendisinden değil aynı zamanda ülkemizin içinde bulunduğu özgürlük, demokrasi, adalet ve insan/canlı hakları koşullarından da beslendiği açıktır.
Gelinen noktada tarım, gıda ve çevre boyutlarındaki sorunların çözülememesinin nedenleri incelendiğinde;
1- Mevcut oluşumların önceledikleri sorun alanında çoğu kez bütünsel değil noktasal bakarak çaba gösterdikleri, bağlantılı boyutlardaki sorun kaynaklarını ve gerekli çözüm önerilerini gözardı edebildikleri,
2- Buna bağlı olarak sözkonusu oluşumların kısmi bir baskı ve çıkar grubu konumu edinirken ortak akıl ve eylemlilik gereken bağlantılı sorun/çözüm alanlarındaki aktörlerle işbirliğine yeterince önem veremedikleri,
3- Yine bu oluşumların sorun alanına dar çerçeveden bakmaları yanında ölçek boyutunda tüm ülkeyi genelde kapsayamadıkları, dolayısıyla işbirliği yapılabilecek potansiyel destekleyici güçler ile ortak harekete geçemedikleri,
4- Tarım, gıda ve çevre gibi herkesi ve her kesimi doğrudan ilgilendiren alanlardaki sorunların çözümü ideoloji/siyaset üstü bir yaklaşım gerektirirken, mevcut ilgili oluşumların zaman zaman polarizasyona yol açacak şekilde ideolojik perspektifi önceledikleri, bunun da geniş toplum kesimlerinin desteğinin alınmasını güçleştirdiği,
5- Mevcut oluşumların çözümden yana mücadele için gerekli ekonomik güce ulaşamamalarının eylem planı yapmakta ve bu planları hayata geçirmekte başarıyı olumsuz etkilediği,
6- Sivil toplum örgütleri yanında tarım, gıda ve çevre ile ilgili yerel ve merkezi kamu kurumlarının da başta vizyon, koordinasyon ve kaynak yetersizliği olmak üzere çeşitli nedenle başarılı olamadıkları,
Görülmüştür. Bu farkındalık ile hareket eden TTGB girişim kurulu;
1. Tarım ve gıda boyutunda Tedarik-Üretim-Ticaret-İşleme-Perakende-Tüketim-İhracat olmak üzere tüm aşamaların, bu aşamalarda rol alan tüm paydaşların ve ayrıca bu aşamalarda varolan ve ilave olarak ortaya çıkan çevre sorunlarını birlikte yani bütünsel olarak dikkate alınması gerektiğini,
2. Sorunların algılanması, tanımlanması ve çözümünde altyapı olgusunun bütünüyle yani, doğal, maddi, personel ve kurumsal altyapı unsurlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini,
3. Sorunların analizi ve çözümlerin hazırlanmasında yerel, bölgesel, ulusal, küresel ilişki ve etkileşimlerin birlikte ve eşanlı olarak dikkate alınmasının gerektiğini,
4. Tarım, gıda ve çevre boyutundaki olguların ve gelişmelerin; oluşturan yapı, işleyen sistem ve yaşanan süreç alt boyutları yanında üst düzlemdeki ekonomik, sosyal, politik ve kültürel boyutlar bütününde de değerlendirilmesi gerektiğini,
5. Bunların yanında aklı, bilimi tarım, gıda ve çevre sorunlarının çözümün merkezine yerleştirmek gerektiğini,
6. Tarım, gıda ve çevre alanındaki her kesimi ilgilendiren sorunların çözümünde ortak akıl ve eylemler ile nimeti ve külfeti adil olarak dağıtma ilkesinin benimsenmesi, hiçbir kesimin doğrudan öncelikli olarak tanımlanmaması gerektiğini,
görerek, ihtiyaç duyulanın; farklılardan oluşan ve bu farklılıkları çözümün anahtarı olarak gören, ortak paydalardaki sorunları çözmek üzere oluşturulmuş merkezsiz bir ağ platformu ile mümkün olabileceğini öngörmektedir.
Kısaca ifade etmek gerekirse TTGB; tarım, gıda çevre alanlarında bugüne kadar varolan anlayışılar ve kurumsal yapılardan oldukça farklıdır. Bu durum, farklı olmak adına değil, çözümlerin gerektirdiği farklılık nedeniyledir. Dolayısıyla TTGB; mevcut sorun ve ihtiyaçların niteliğine bağlı olarak ortaya çıkan, bağlantısal bütünlük perspektifli, çözümden yana çabalarken dünün deneyimleri yanında gelecek bilgisini de kullanan bir kurumlar ortak akıl çatı yapılanmasıdır. Ve tarım, gıda, çevre boyutundaki sorunlar karşısında çözümden yana duyarlı, yurtsever kişi ve kurumlar bu ortak yürüyüşe davetlidir.
Türkiye Tarım Gıda Birligi(TTGB)
Girişim Kurulu Sekreteryası